- sıcak rüzgar
- hot wind
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
HEYF — Sıcak rüzgâr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEMUM — Zehirli şey. * Sam yeli. * Gündüz vakti sıcak çölde esen pek sıcak rüzgar olup, bitki ve hayvanları mahveder … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
sam yeli — is. Çölden esen sıcak rüzgâr, sam Uçar kuşu yere düşüren zehirli bir sam yeli esiyordu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
limonata gibi — sıcak günlerde serin serin esen (hafif rüzgâr) … Çağatay Osmanlı Sözlük
SAMYELİ — Sıcak memleketlerde esen bunaltıcı rüzgâr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dalga — is. 1) Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket Rıhtıma vuran dalgaların temposu da içimdeki ölçüye uyuyor. H. Taner 2) Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavurmak — i 1) Bir şeyi bir kabın içinde su katmadan kızartarak pişirmek Madenden bir kap içine bunları koyup kavuracağız. S. Birsel 2) Rüzgâr, soğuk, sıcak vb. kurutmak, yakmak Rüzgâr ekinleri kavurdu. 3) mec. Çok üzmek, yakmak, mahvetmek Memleketi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fön — is., Fr. foehn 1) Sıcak, kuru ve sert esen bir tür rüzgâr 2) Bu rüzgârı veren bir aletle saçı kurutup biçim vererek tarama … Çağatay Osmanlı Sözlük
siroko — is., meteor., İt. sirocco Akdeniz havzasında görülen çok sıcak bir rüzgâr … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakmak — 1. nsz, ar Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek Kına yakmak. Yakı yakmak. 2. i, ar 1) Yanmasını sağlamak veya yanmasına yol açmak, tutuşturmak Kendi sigarası için yaktığı kibriti bana uzattı. F. R. Atay 2) Ateşle yok etmek Çöpleri yakmak. 3) Işık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BARİH — (C.: Bevârih) Samyeli adı verilen sıcak ve şiddetli bir çeşit rüzgâr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük